Yeni Bir NFT Modeli: Loot

NFT ürünlerle, tarayıcı üzerinden oynanan oyunlar, son zamanlarda oldukça popüler hale geldi. ‘Oynadıkça kazan’ yöntemi üzerine kurulan çeşitli strateji ve mekanizmalara sahip olan bu oyunlar, oyun içi eşyaların NFT olarak satılması ve oyundan kazanılan ödüllerin de kriptopara olarak ödenmesiyle birlikte dikkate değer bir ekonomik sektör oluşturdular. Her geçen gün, GameFi olarak atfedilen bu sektörün hızlı bir şekilde geliştiğini görmekteyiz. Bunun en büyük sebeplerinden biri açık kaynak kodlu yazılımlardır. Bitcoin’in en temel prensiplerinden olan açık kaynak kodlu yazılımlar, kriptoparalar geliştikçe giderek büyüyen bir ekol haline geldi. Bu sayede, çeşitli problemlerin çözülmesi sonucunda meydana gelen yeni teknolojiler ve platformlar, sadece problemi çözen kişi/kişilere getiri sağlamakla kalmamakta, aynı zamanda topluluğun da bu çözümü incelemesine ve kopyalayarak kendi sistemlerine entegre etmesine yol açmaktadır. Kriptopara piyasası, açık kaynak kodlu yazılımlar sayesinde problemlerin çözümü üzerinde topluca çalışabilmekte ve problemlerin üstesinden topluluk olarak hep beraber gelebilmektedirler. Topluluk olarak bir teknolojinin geliştirilmesi üzerine beraber çalışmak, olabilecek en verimli ve hızlı yollardan biridir. Merkeziyetsiz ağlar ve token ile platform üzerinde oy hakkı sağlayan yönetişim tokenlerinde oldukça yaygın görülen bu uygulama, NFT alanında da farklı bir şekilde karşımıza çıkmaya başladı.

 

Son zamanlarda NFT ile ilgilenen hemen hemen herkesin gördüğü Loot adlı, siyah bir arka plan üzerine beyaz renkle yazılmış birkaç satır kelime, topluluk bazlı gelişimi, NFT alanına taşıyarak piyasada yeni bir sayfa açtı.

Yukarıdaki görseldeki gibi kartlar üzerinde çeşitli eşyaların, karakterlerin isimlerinin yazılı olduğu Loot, bir dönem popüler sosyal medya uygulamalarından olan Vine platformunun kurucularından Don Hofmann tarafından yaratıldı. Birçoğumuzun oyunlardan aşina olduğu, silahlar, zırhlar, araç ve gereçler bu kartları aldığınızda size ait olmaktadır. Peki bu eşyalar hangi oyunda veya platformda kullanılacak?

 

Loot projesinin ilgi çekici yanı tam da bu noktada başlıyor. Loot koleksiyonundan satın alınan kartların kullanıldığı bir platform ve oyun şu anda bulunmuyor. Bununla ilgili gelecekte bir hedef de söz konusu değil. Aslında genel olarak bakıldığında, avatar NFT’lerinin çoğunluğu gelecek tarihlerde bir metaverse platformu veya oyun üzerinde kullanılma vaadi ile satışa sunulmaktadır. Bu projeler arasında vaatlerini gerçekleştirenler henüz yok denecek kadar azdır. Hemen hemen herkesin artık bildiği Axie Infinity, Sorare gibi oyunlar ve oyun içerisindeki NFT ürünler, bu akımın başarılı temsilcileri olarak gösterilebilir. Başarı kriteri, platformların ticari mekanizmalarının verimli çalışmalarıyla doğrudan bağlantılıdır. Bu verimin olmadığı, örneğin avatar NFT’leri vb. projelerin birçoğu hiçbir özellik barındırmadan satışa sunularak, NFT üzerindeki yoğun talepten faydalanmak istemekte ve sektörü ponzi şeması benzeri yapıların içerisine sürüklemektedirler. Bu nedenle, özellikle DeFi mekanizmalarını entegre etmiş ve oyun yapısı itibariyle kullanıcı dostu projelerin daha çok güven verdiği ve NFT piyasasının uzun vadeli hedefine hizmet ettiği söylenebilir. Matrak Games platformunun benimsediği kazan-kaybetme gibi kullanıcı dostu projeler, aynı zamanda DeFi entegrasyonuna da örnektir. Çünkü bu yapıda kullanıcılar, diğer kullanıcılarla ekstra bir gelir elde etmek için rekabete girer ancak kaybetmeleri halinde ana paralarını korumaya devam ederler. Bu yapıyı oluşturmak için Matrak Games üzerinde oluşturulan projeler, çeşitli DeFi havuzlarını kullanarak gelir elde edecek bir mekanizmaya sahiptirler.

 

Yüksek talep gören her yeni teknoloji, belirli bir noktadan sonra kısa bir süre de olsa fırsatçıların manipülasyonuna uğrar. Bu durumun en güzel örneği ICO sistemidir. Kriptonun yapısına oldukça uygun bir kitle fon toplama metodu olan ICO’lar, fırsatçıların piyasayı domine etmesiyle birlikte değersiz şirketlerin fon topladığı bir ekosisteme dönüşmüştü. NFT konusunda da bu tür manipülasyonlara düşmemek için projenin DeFi yapısına sahip olup olmaması oldukça önemli bir kriterdir.

 

Loot projesi de benzer şekilde henüz bir kullanım alanına sahip olmadan piyasaya sürülen birçok NFT’den aslında farksız olsa da projeyi diğerlerinden ayıran önemli bir faktöre sahiptir. Loot NFT’leri sadece satırlardan oluştuğu ve avatar vb bir görsele sahip olmadığı için satırlarda belirtilen özellikteki eşyalar ve karakterler tamamen kullanıcının hayal gücüne bırakılmıştır.

Aslında görselsiz bir NFT projesi oldukça alakasız bir koleksiyon fikri gibi gelmektedir fakat yazının başında belirtildiği gibi topluluğun bu koleksiyonu sahiplenmesi ve geliştirmeye başlaması herhangi bir kriptopara ürünü için olabilecek en iyi senaryonun oluşmasını sağladı. Loot NFT’lerinin belirli bir görsele sahip olmaması, geliştiricilerin bu özellikleri kendi projelerinde nasıl görselleştirecekleriyle ilgili çalışabilecekleri tamamen serbest bir alan oluşturdu. Kısacası, ilk kez bir NFT projesi, geliştireceği oyun veya metaverse eklentisini pazarlamak yerine doğrudan oyunun araç gereçlerini pazarlayarak bu ürünlerin nasıl bir oyunda kullanılacağını tamamen topluluğun yeteneklerine ve hayal gücüne bıraktı. Don Hofmann’ı bu konuda nasıl suçlayabiliriz ki? Oyun oluşturmak ve detaylı dizaynlar geliştirmek için nitelikli bir ekip kurmak yerine tüm bu özellikleri herkese açık hale getirmiş oldu. Kuracağı ekip ne kadar iyi olursa olsun, topluluğun projeyi sahiplenerek ortaya çıkardığı fikir çeşitliliğini sağlayamayacaktı. Bu nedenle Hofmann, hem maliyet hem de zamandan tasarruf ederek NFT piyasasına yeni bir strateji hediye etti.

 

Loot projesi çıktığından beri geliştiriciler tarafından projeye destek olabilecek çeşitli eklenti projeler veya tamamen benzeri stratejiye sahip farklı projeler ortaya çıkmaya başladı. Örneğin, Treasure(Loot) olarak ortaya çıkan NFT koleksiyonu, kısa sürede çeşitli DeFi mekanizmalarını harekete geçirdi. Bunun dışında Yearn Finance kurucusu ve DeFi odaklı kripto topluluğunun saygın isimlerden Andre Cronje, Fantom ağı üzerinde Rarity adında benzer bir sistem kurdu. Fantom, Ethereum ağına göre oldukça ucuz olduğu için çeşitli geliştirmelerin daha serbest ve hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi  için daha uygun ve ucuz bir ortam sunuyor. Loot sonrası türetilen projelerin sayısı bu örneklerle sınırlı olmamakla beraber hangi projenin başarıya ulaşacağı ve düzgün çalışacağı henüz oldukça belirsiz. Loot ile başlayan bu stratejinin ne kadar başarılı olacağı da belirsizliğini korumakla beraber piyasaya yeni bir bakış açısı getirmesi açısından Vitalik Buterin tarafından övgüye layık görüldü.

Bu tür topluluğa ait projeler, daha önce DeFi piyasasında oldukça başarılı şekilde hızlı bir büyümeyi beraberinde getirdi. Bu nedenle NFT ürünlerin fiyatlarının balonlaştığı veya bir ponzi şemasına döndüğüyle ilgili şüpheler olmasına rağmen piyasanın sürekli gelişmesi ve topluluk tarafından yönetilmesi, bu tür şüphelerin önüne geçerek  NFT’lerin uzun vadeli bir paradigma dönüşümünü temsil ettiğini gösteriyor. Bu dönüşümün ana etkenlerinden birisi olan oyun sektörünün kolay kolay yerini başka bir sektöre bırakmayacağı, her geçen gün daha da aşikar hale gelmektedir. Oyun sektörü bu denli bir dönüşümün tam merkezinde yer almaktayken, Matrak Games, hem oyun geliştiricilerinin fikirlerini sunabileceği hem de bu oyunları oynayacak olan kullanıcıların kaybetmeden kazanabileceği bir altyapı platformu ile bu dönüşüme katkı sağlıyor. 

Berkay Aybey

Business Analyst / BV Crypto