Emsalsiz token yani NFT’ler; DeFi ekosistemi ve olağanüstü Bitcoin rallisi ile blokzincir endüstrisinde en çok tartışılan konulardan biri haline geldi. 2020’nin ilk yarısında 13,7 milyon USD olan toplam NFT satışları ise, 2021 ilk yarısında 2,5 milyar USD’ye yükselerek ciddi bir büyüme gösterdi. 3 Mayıs 2021’de günde 102M USD değerinde satılarak zirveye ulaştı. NFT’ler kripto dünyasındaki “yeni büyük hikaye” olarak görülüyor. Bu yazıda da daha önce paylaştığımız DeFi ekosistemi ile NFT’lerin bir arada kullanıldığı projelere değineceğiz.
SuperFarm, programlamaya ihtiyaç duymadan NFT’lerin piyasaya sürülmesini kolaylaştırmak için oluşturulmuş zincirler arası bir DeFi protokolüdür. Protokolün ana amacı, büyüyen NFT sektörünü DeFi ile birleştirmektir. Basit anlatımla, SuperFarm kapsamlı bir NFT pazarıdır diyebiliriz. Kullanıcıların kendi NFT’lerini oluşturmalarına, NFT’ler için para toplamalarına, ERC-20 token’ları oluşturmalarına ve NFT’leri video oyunu öğelerine bağlamalarına olanak tanır. Platformun en çok ilgi gören özelliklerinden biri NFT yaratımı. Kullanıcı dostu bir arayüz sayesinde kullanıcılar kolayca kendi NFT’lerini oluşturabilir, özel getiri hasadı için ‘farm’ (çiftlik) kurabilir, ya da NFT mağazası açılabilirler. Okuyucularımız Türkiye’de çıkan ve milyonlarca vatandaşı dolandıran Çiftlikbank çağrışımı nedeniyle bizleri mazur görsün, bu seferlik İngilizce ‘Farm’ terimiyle bunu ifade edeceğiz. Bir dizi görsel araç sayesinde kullanıcılar, özelleştirilebilir kurallara ve ince ayarlı teşviklere sahip yeni bir ‘farm’ kurabilir. Kullanıcılar platform üzerinden 100.000 SUPER token ile kendi farm’larını oluşturabiliyor bu da yalnızca yüksek kaliteli farm’ların piyasaya sürülmesini sağlıyor. SuperFarm, NFT’ler ve DeFi’nin kesiştiği tutkulu bir topluluk olarak gözüküyor.
Uniswap, yakın zamanda V3 sürümünü duyurdu ve varlıkları piyasa yapıcılık servislerine ödünç veren kripto para cüzdanlarına NFT çıkaracaklarını açıkladı. Uniswap’taki likidite sağlayıcıları (LP’ler), likiditeyi sağladıkları ve traderların pozisyonlarına girip çıkmalarına yardımcı oldukları için temel olarak borsadaki piyasa yapıcılarıdır. V3 versiyonundaki kilit özellik, likidite sağlayıcılarının belirli fiyat aralıklarında likiditeye katkıda bulunmasını sağlayacak olan konsantre likidite olacak. Bu, teorik olarak, sermaye verimliliğini artıracak ve ayrıca kullanıcıların destek ve direnç aralıklarında likidite tahsis etmelerini sağlayacak. NFT’lerin her biri, depozitoyu temsil eden özel parlak bir görsel ile birlikte geliyor. NFT’lerin entegrasyonu sayesinde, likidite sağlayıcıları daha esnek olacak. Örneğin, eskiden V2 sürümünde iki varlık çifti için dolar eşdeğerleri yaklaşık olarak birbirine eşit %50 dağılımla likidite sağlarlarken V3 sürümünde likidite tahsislerini istedikleri aralıklarda koyabiyorlar. Buna göre likidite havuzunun kompozisyonunu teşkil eden kripto varlıkların oranı %50 den farklı olabiliyor. Burada yalnız bir uyarıda bulunmamız gerek. Likidite tahsis aralığı ne kadar genişse geçici kayıp tutarı azalıyor.
Örneğin USDT-ETH havuzunu 1 ETH =2000 USDT ila 2500 USDT aralığında likidite tahsisi yaparsanız fiyat 2000 doların altına indiğinde elinizde hiç tether kalmıyor ve %100 ETH ile havuz dışı kalıyorsunuz. Benzer şekilde ETH fiyatı 2500 doların üstüne çıkarsa elinizdeki tüm ETH’ler satılıyor ve sadece likit USDT ile havuzunuz devre dışı kalıyor. Havuzu kapatmazsanız, fiyatlar tekrar bu tahsis aralıklarına gelirse, komisyon gelirlerinden pay almaya devam ediyorsunuz. V2 sürümünde Otomatik Piyasa Yapıcı (AMM) algoritmaları her şekilde likidite sağlamanızı tesis ederken V3 sürümünde kontrol artık tamamen sizde oluyor.
Binance smart chain üzerine inşa edilen LEXIT platformu; sanat eseri, müzik, kitap, video, koleksiyon, oyun, kaynak kodu ve icatları (telif hakkı alınmış veya patentli herhangi bir fikri mülkiyeti) NFT’ye dönüştürüyor. Ayrıca, bu NFT’leri DeFi likidite havuzları aracılığıyla herkesin kullanımına sunuyor. Bu sayede NFT ve DeFi’ı bir araya getiriyor. LEXIT’in bir pazar yeri değil, bir launchpad olmasının da bir nedeni var. Gerçek sanat, video veya yazılım kodunun NFT’lerini yapmıyor, bunun yerine IP’yi token haline getiriyor ve onu birden fazla tokene bölerek yaratıcıların eserlerini desteklemek için gereken fonları toplamasını sağlıyor. Aynı zamanda LEXIT’in DeFi havuzları sadece kendi tokenlerine de açık olmayacak, herhangi bir harici proje, bir LEXIT DeFi havuzu oluşturabilecek ve ardından coin veya token’larını LEXIT’te kullanılabilir hale getirmek için likidite sağlayabilecek. LEXIT likidite havuz yöneticileri, havuzun likiditesinin en az %5’ini stake ederek çeşitli LEXIT NFT’ler arasından seçim yapabiliyor olacak. Kurucusu; LEXIT’in yaptığı erişim sağlamaktır, diyor. Yaratıcılar için sermayeye erişim ve destekçiler için yatırım fırsatlarına erişim. DeFi ve NFT konseptlerini bir araya getiren platformun geleceğini izlemekte fayda var.
Bu projelere ek olarak birkaç değerlendirilmesi gereken projeden daha bahsedeceğim. İlk olarak, piyasada NFT’lerin trade edildiği DEX’ler bulunuyor, bunlardan en çok bilineni ise dijital sanat NFT’lerinin bulunduğu Rarible. Rarible, A serisinde 14.2 milyon dolar yatırım aldı. Başka bir örnek olarak gerçek dünyadaki varlıklar ile DeFi arasında köprü kuran Tinlake bulunuyor, amacı NFT ve Defi konseptlerini birleştirerek bankasız likiditeye ulaşmayı sağlamak. NFTfi ise kullanıcıların NFT’lerini diğerlerine kiralamayı sağlıyor. Bunların dışında Aavegotchi’den bahsedebiliriz, bu da DeFi’ı oyunlaştırarak NFT’lerle para kazanılmasını sağlayan bir proje. Oyun içinde Aave aToken’larının stake edildiği NFT’ler bulunuyor(Aavegotchi Hayaletleri). Hayaletlerin görsellerinde ise özellikleri saklı.
NFT’ler, güvenlikleri ve nadir olmaları nedeniyle değerli kabul edilen emsalsiz kriptografik token’lardır. DeFi finansal ürünlerle birlikte, bu tokenlar kullanılarak benzersiz finansal hizmetler oluşturulabilir. Bu yazıda bahsedilen heyecanlı projeler ile birlikte daha hangi ilginç projelerin ortaya çıktığını gözlemleyeceğiz.
Business Analyst / Boğaziçi Ventures